Haberler

23 Ekim 2011

Türkiye, Pakistan'da Yaşanan Sel Felaketlerine Duyarsız Kalmadı

Türkiye, Pakistan'da Yaşanan Sel Felaketlerine Duyarsız Kalmadı
Pakistan geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketinin yaralarını henüz saramadan, ikinci kez aynı felaketle karşı karşıya kaldı. Muson yağmurlarının yol açtığı felakette 240 kişi hayatını kaybetti. 5 milyondan fazla kişi evini terk etmek zorunda kaldı. 700 bin evin yaşanan doğal afetten hasar gördüğü bölgede, ülke ekonomisinin can damarı tarım ve hayvancılık ağır darbe aldı. 1,5 milyon hektar tarım arazisi sular altında kaldı, 688 bin hektar ekili alan tahrip oldu, yüz binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvan da telef oldu.

Ekim ayından bu yana yaşananların bilançosunun araştırıldığı Pakistan’da hasar tespit çalışmaları, ülkenin bu doğal afet karşısındaki ‘savunmasızlığını’ gözler önüne serdi. Yayınlanan hasar tespit raporunda Sind ve Beluçistan eyaletlerinde 5,4 milyon kişinin acil yardıma muhtaç olduğu belirtildi ve ilk etapta 376 milyon dolara ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Raporda uluslararası toplum bir kez daha Pakistan için yardıma çağırıldı.

Pakistan’ın Doğal Afet Tablosu

Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani sel mağdurlarına yaptığı konuşmada, tahribatın, hükümetin tek başına altından kalkamayacak büyüklükte olduğuna dikkati çekti ve uluslararası yardım örgütlerini bir kez daha ülkesine davet etti.
Yapılan yazılı ve sözlü açıklamalarda Pakistanlı selzedeler için şimdiye kadar 17,6 Milyon Dolar yardım toplandığını belirtilerek, acil ihtiyacın bu miktarın onlarca katından daha fazla olduğu, depolarda bulunan gıda stokunun Ekim sonuna kadar tükeneceğine işaret edildi.

Sind eyaleti Hükümet Yetkilisi Munis İnayetullah “Evinden olan 1,8 milyon kişinin büyük kısmının hala açıkta yaşıyor. Selzedeler için önceliğin, kış mevsimi gelmeden acil barınak sağlanması gerekiyor” dedi. Tarımsal kaybın büyüklüğüne değinen Hükümet Yetkilisi, bölge ekonomisinin en önemli kalemi olan pamuğun tarlalarda kaldığını, yüz binlerce tarım çalışanının ve çiftçinin gelir kaynağını kaybettiğini ifade etti.

Mevsimsel yağmurların sona ermesiyle yardım çalışmalarının hız kazanacağını, hükümetle sivil yardım örgütlerinin daha etkili ve verimli çalışmak için uğraştığını belirten İnayetullah, ’’Sind eyaletinde suların tamamen yuttuğu yüzlerce köy, çamur içinde binlerce kamu binası, okul ve cami bulunuyor’’ dedi.

Köyü ve arasi sular altında kala, bakmak zorunda olduğu dokuz kişilik ailesiyle bir çadırda yaşayan Tandu kasabası sakinlerinden İcaz Hammad ise ’’Geçen sene de köyümüz selden etkilendi. Hükümetin ve uluslararası yardım kuruluşlarının yardımıyla zorlu bir yılı atlatmışken ikinci bir felaketle karşı karşıya kaldık. Bu yıl yaşanan selde köyümüzde can kaybı olmadı, ancak köy halkı sahip olduğu bütün varlıklarını kaybetti. Geçimini sadece çiftçilikle sağlayan insanlar şimdi işsiz. Hükümet yetkilileri sorunlarımıza duyarsız, yardım kuruluşlarınca sağlanan ihtiyaç malzemeleri ise çok yetersiz.’’ cümleleri ile iki sel arasındaki Pakisan’ın doğal afet tablosunu gözler önüne serdi.

Salgın Hastalık Korkusu

Sellerden en fazla etkilenen bölgelerden Navabşah, Mirpurhas ve Dadu güzergâhındaki ana ve ara yolların kenarlarında naylon örtüler, brandalar ve çadırlar altında yüz binlerce kişi kendilerine yardım ulaşmasını bekliyor. Suların istila ettiği bölgelerden Haydarabad ile Tatta arasındaki 100 kilometrelik yol boyunca yerle bir olmuş toprak ve kamıştan evler, ev ve iş yerlerini onarmaya çalışan insanlar, onlarca metre uzayıp giden kuyruklar, hasar görmüş yol ve köprüler ile hasat edilmeden sular altında kalmış pamuk ve sebze tarlaları göze çarpıyor.

Sel beraberinde hastalığı da getirdi. Sivrisinekle mücadelenin sel mağdurları için ayrı bir sorun oldu. Sivrisinek ısırması sonucu bulaşan, yüksek ateş ve şiddetli kas ağrılarıyla kendini gösteren dang humması hastalığı ülkede onlarca kişinin ölümüne neden oldu. Bölgede faaliyet gösteren sağlık örgütleri, dang humması virüsü taşıyan binlerce kişinin olduğunu ifade ediyor.

Türkiye’den Pakistan’a Dostluk Örneği

Geçtiğimiz yıl yaşanan sel felaketinde 2000’e yakın kişi hayatını kaybetmiş, 8 milyon kişi evsiz kalmış, 20 milyondan fazla kişi de sellerde doğrudan etkilenmişti. Sellerin Pakistan ekonomisine maliyeti 12 milyar doları aşmıştı.
Türk yardım kuruluşları, Pakistan hükümetinin uluslararası kamuoyuna yaptığı çağrıdan kısa süre sonra sel bölgelerine gelmeye başladı.

Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) 1200 çadırı felaketin ilk gününde bölgesel yönetime teslim etti. Sellerin vurduğu Tatta, Badin ve Bandu Muhammed Han kentlerinde 1200 gıda paketi dağıtan TİKA, bölgede ulaşımda sık kullanılan üç tekerlekli 10 motosikleti ihtiyaç sahiplerine dağıttı. Dört adet ambulansı yerel yönetimlere veren TİKA, ayrıca Svabi kentinde beş adet su kuyusu açarak ihtiyaç sahiplerinin hizmetine sundu. TİKA’nın yardımlarının tutarı 110 bin doları (203 bin TL) aştı.

Pakistan’da milyonlarca insan arka arkaya yaşanmış sel felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken; TİKA, Türkiye’nin yeryüzündeki dostluk, güven ve işbirliği eli olarak Pakistan halkının yanındaydı.
 

Sonraki Haber

Türk Doktorlar Uganda'da Şifa Dağıtıyor

Türkiye’nin diğer ülkelerle gerçekleştirdiği işbirliği ve insani yardım faaliyetlerinde hiçbir mükerrerlik olmaması için koordinatörlük görevini başarı ile yürüten Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA), Somali’den Uganda’ya, Cibuti’den Kenya’ya kadar Doğu Afrika kıtasında hayatı ve...