Türkiye, Cezayir’de Tarihi ve Kültürel Mirasına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor

Keçiova Camii, Bey Sarayı ve Paşa Camiirestorasyonu gibi projelerle Cezayir’le ortak tarihi ve kültürel mirasımızın yaşatılmasına katkıda bulunan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı tarafından Cezayir’in bir başka önemli sembol eseri olan Dayı Sarayı’nın ayağa kaldırılmasına yönelik çalışmalar başlatıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 19-20 Kasım 2014 tarihlerinde Cezayir’e gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında görüştüğü mevkidaşı Abdelaziz Bouteflikaile, Başkent Cezayir’de bulunan Dayı Sarayı’nın restorasyonu konusunda mutabakata varmıştı.

Hemen ardından, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı Başkanı Dr. Serdar Çam, Cezayir Kültür Bakanı ve Cezayir Konut ve Şehircilik Bakanları ile Dayı Sarayı’nın restorasyonu projesine ilişkin hususlarda temaslarda bulunmak ve devam etmekte olan Keçiova Camii restorasyon projesi çalışmalarını incelemek üzere 24 Aralık 2014 tarihnde Cezayir’e bir ziyaret gerçekleştirmiş ve Dayı Sarayı ile Keçiova Camii’nde incelemelerde bulunmuştu.

Bu kapsamda, TİKA tarafından restorasyonu üstlenilen söz konusu eserde ön incelemeler gerçekleştirmek üzere Cezayir’e teknik bir ziyaret gerçekleştirildi. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuran Kara Pilehvarian ve Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Can Şakir Binan ile TBMM Milli Saraylar, Restorasyon ve Teknik Uygulamalar Başkanlığı Başkanı Sinan Bölek’ten müteşekkil heyete Cezayir Kültür Bakanlığı yetkilileri tarafından Dayı Sarayı ile ilgili bilgi verildi. Ertesi gün Sarayı ziyaret ederek, yerinde inceleme ve değerlendirmelerde bulunan heyet, şimdiye kadar yürütülmüş olan çalışmalar hakkında da bilgi aldı.

1517 yılında Oruç Reis ve Hızır Reis (Barbaros Hayreddin Paşa) tarafından Osmanlı Devleti topraklarına katılan Cezayir’de 1671 yılından itibaren seçilerek göreve getirilen Cezayir yöneticilerine Dayı adı verilmekteydi. UNESCO Dünya Kültürel Mirası listesinde yer alan tarihi Kasaba bölgesinde bulunan ve Topkapı Sarayı’ndan sonra Osmanlı topraklarındaki en büyük ikinci yönetim ve yerleşim kompleksi olan Dayı Sarayı, Barbaros Hayrettin Paşa’nın 16. yüzyılda inşa ettirdiği kale içerisinde inşa edilmişti. Divan, köşk, harem dairesi, hamam, dinlenme ve yönetim odaları gibi mekanlar barındıran sarayda ayrıca özel bir su dağıtım şebekesi de bulunuyor. Fransız konsolosu Pierre Deval’in 1827 yılında, Cezayir Dayısı Hüseyin Paşa’dan yediği meşhur yelpaze dayağı da yine Dayı Sarayı’nda vuku bulmuştu.

Başkent Cezayir’in merkezinde bulunan ve yoğunlukla Osmanlı dönemi olmak üzere 2.000 yıllık tarihe sahip olan Kasaba bölgesinde bulunan Dayı Sarayı’nın TİKA tarafından aslına uygun olarak restore edilerek, müze haline getirilmesininyıllardan beri durağan olan bölgeye bir heyecan ve canlılık kazandıracağı da düşünülüyor.

Teknik heyet, ziyaret kapsamında ayrıca, restorasyonu TİKA tarafından gerçekleştirilen Keçiova Camii’ni ziyaret ederek, yürütülen çalışmalara ilişkin incelemelerde bulundu.