TİKA Kuzey Irak'ta Türkmenlerin Yanında

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Irak’ın Erbil kentine gelen Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı Başkanı Dr. Serdar Çam ve beraberindeki heyet, Irak’ın Erbil kentinde yaklaşık bin ailenin kaldığı Hazer Çadır Kampı’nı ziyaret etti.

Faaliyet gösterdiği ülkelerde birçok alanda başarılı projelere imza atan TİKA, gerçekleştirdiği projelerle faaliyetlerine devam ediyor. Bu çerçevede çeşitli temaslarda bulunmak üzere Irak’ın Erbil kentine gelen TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve beraberindeki heyet, Irak’ın Erbil kentinde yaklaşık bin ailenin kaldığı Hazer Çadır Kampı’nı ziyaret ederek incemelemelerde bulundu. Erbil temeslarına Türkiye Erbil Başkonsolosluğunda düzenlenen bir toplantıya katılarak başlayan TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve beraberindeki heyet, toplantının ardından Hazer Çadır Kampı’nı ziyaret etti. TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam’a Hazer Çadır Kampı incelemelerinde Türkiye Erbil Başkonsolosu Mehmet Akif İnam, Irak Türkmen Cephesi (ITC) Milletvekili Aydın Maruf, ITC Sözcüsü Ali Mehdi ve Kızılay Irak Yardımları Sorumlusu Ümit Türkarslan eşlik etti.

Heyeti kamp girişinde Hebat Kaymakamı Rizgar Mustafa karşıladı. Hebat Kaymakamı Mustafa, kamptaki durum hakkında heyeti bilgilendirdi. Kampın Birleşmiş Milletler (BM) standartlarının çok altında olduğunu ifade eden Hebat Kaymakamı Mustafa, sığınmacıların bu nedenle ciddi sorunlar yaşadığına vurgu yaptı. Hebat Kaymakamı Mustafa, normalde 600 ailenin barınması gereken kampta şu anda 1000 ailenin kaldığını belirterek, “Burada Şii, Sünni ve Türkmen sığınmacılar var. Şiilerin çoğu Kerbela ve Necef’e gidiyor. İmkanı olan bazı aileler ise evlere ve başka yerler göç ediyorlar. Diğerlerinin ise tek çaresi şimdilik kampta kalmak” dedi.

Sığınmacılara destek için merkezi Bağdat hükümetinin bugüne kadar Kürt yönetimine yardım etmediğini aktaran Hebat Kaymakamı Mustafa, “Bağdat hükümeti her aile için söz verdiği 1 milyon dinarı göndermediği gibi Kürdistan bölgesinin Irak genel bütçesindeki payını da 7 aydır göndermiyor. Bu nedenle kamptaki insanlara yardım hususunda zaman zaman sıkıntılar yaşanıyor” ifadelerini kullandı.

Komşu komşunun külüne muhtaçtır
TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam da konuşmasında, yerlerinden edilmiş insanlara yardım elini uzatan herkese teşekkür edilmesi gerektiğini belirterek, “Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Bizler komşuyuz. Hiçbir ayrım yapmıyoruz. Kürt, Şii, Sünni, Türkmen herkese kardeş gözüyle bakıyoruz. Kardeşlerimize nasıl iyiliğimiz dokunabilir, bunu planlamaya geldik” diye konuştu.
Türkiye’nin 1991’de Kürtlere ve 2011 yılından beri de 1 milyon Suriyeliye kapılarını açtığını hatırlatan TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, “Zorlukları biliyoruz. Coğrafyamız sıkıntılı. İlk etapta bu insanlara günlük sıcak yemek vermek istiyoruz. Belki Kızılay buraya seyyar mutfaklarını getirir. Buradaki yemek firmalarıyla da görüşerek bir çözüm bulmaya çalışacağız. Bunun görüşmelerini yaptıktan sonra döneceğiz. Ama buradaki ekibimiz yardım faaliyetlerini sürdürecek” dedi.

Heyet açıklamanın ardından çadırları ziyaret ederek sığınmacıların taleplerini dinledi. Toz toprak üzerine kurulu derme çatma çadırlarda kalan ailelerin zor şartlarına tanıklık ettiklerini dile getiren TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, Türkiye’nin yardım elini bu insanlara uzatacağını söyledi. Heyet, ziyaretin ardından kamptan ayrıldı. Hazer kampinda yapilan tespitler sonucunda içme ve kullanma amacli su kuyusu açılarak bir ay boyunca sıcak yemek dağıtımı yapılacak. Temizlik sorunlari için Kadin erkek hamamları vecamaşırhaneler kurulacak. Ayrıca Saglık Bakanlğı destegiyle alanda sürekli ambulans, doktor,hemsire,ilaç bulundurulacak. Mevsim itibariyle rüzgar ve tozun yarattigı çevresel kirliliği önlemek amacıyla cadır aralarına, yollara çakil taşları dökulerek gereken altyapi hizmeti saglanacak. TÜrkiye Cumhuriyeti ve TiKA olarak maĞdur ve mazlum Türkmen vatandaşlara insani yardım devam edecek.

Bir süredir çatışmaların ve otorite boşluğunun yaşandığı Irak’ta, IŞİD öncülüğündeki silahlı gruplar, Musul ve Tikrit gibi bazı kentlerde kontrolü ele geçirmiş, çatışmalar yüzünden yaklaşık 1 milyon sivil, bölgeden göç etmek zorunda kalmıştı.