Haberler
26 Ocak 2018Keçiova Camisi'nin Restorasyonu Türkiye'nin Yüz Akı
Türkiye ile Cezayir arasındaki 500 yıllık dostluğun simgelerinden ve Cezayir'in bağımsızlık sembolü Keçiova Camisi'nin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle tamamlanan restorasyonu, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) dünya mirası uzmanlarını kendine hayran bıraktı.
Cezayir'in başkentinde eski şehir olarak bilinen, Osmanlı dönemindeki önemli yerel yönetimlerden ve bugün UNESCO dünya kültür miraslarından olan Kasaba (Kasba) bölgesindeki Keçiova Camisi'nin restorasyon danışmanı akademisyenler, TİKA desteğiyle tamamlanan onarım ve güçlendirme çalışmalarını değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4-5 Haziran 2013 tarihlerinde Cezayir'i ziyareti sırasında Türk-Osmanlı dönemine ait bazı tarihi eserlerin restorasyon çalışmalarına Türkiye'nin katkıda bulunması konusunda iki ülke arasında varılan mutabakatın ardından Keçiova Camisi'nin 2014 yılının sonunda başlayan restorasyonu geçen yıl tamamlandı.
Cezayir Konut ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığının dahli ve onayı ile TİKA tarafından Türkiye'den akademisyenlerin oluşturduğu bir bilim heyetinin danışmanlığında uygulamaya konan, Cezayirli mimar, arkeolog ve mühendislerin de nezaret ettiği onarım ve güçlendirme çalışmalarında yapıya ait önceki dönem izleri korundu.
"Keçiova Camisi'nin restorasyonu Türkiye'nin alın akı"
Keçiova Camisi'nin restorasyon danışmanlarından Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Fakültesi Mimarlık Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nuran Kara Pilehvarian, 14. yüzyıldan kalma bir mescit olan yapının önce Barbaros Hayrettin Paşa tarafından genişletildiğini, 1672'de ve 1790'lı yıllarda genişletme ve onarım çalışmalarının ardından son halini almış bir cami olduğunu vurguladı. Fransızların Cezayir'i işgalinin ardından 1832'de kilise statüsü verilen yapının, 1841-1842'de kilise olarak hizmet verdiğini hatırlatan Pilehvarian, "1840-1880 yılları arasında Fransız yönetimi tarafından kiliseye çevrilmesi konusunda epey çalışmalar yapılmış. En sonunda da cami, türbe alanı, hamam yıkılarak yerine günümüzdeki yapı inşa edilmiş." dedi.
Yapının katedral olarak da kullanıldığını söyleyen Pilehvarian, şöyle devam etti: "1962 yılında Cezayir bağımsızlığını kazanınca katedralin içine eski caminin mihrap duvarının bulunduğu yere bir mihrap duvarı inşa ederek ilk cuma namazını burada kılmışlar. Böylece Cezayir için bağımsızlığın simgesi bir yapı olmuş. 2006'ya kadar da cami olarak hizmet etmiş. 2006-2007 yıllarında Cezayir'deki depremden sonra bir takım statik sorunları olmuş. Önde ilave edilmiş kısımlarda, günümüzde minare olarak kullanılan kısımlarda çökme, yıkılma tehlikesi olduğu için yapıyı ibadete kapatmışlar."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2013'teki Cezayir ziyareti sırasında bu yapıyı Cezayir'e kardeşlik göstergesi olarak restore etmeyi teklif ettiğini hatırlatan Pilehvarian, iki ülkenin 2013'te Keçiova Camisi'nin restorasyonu için gerekli protokolleri imzaladığını belirtti. Restorasyon ve güçlendirme projelerinin ve tarih araştırmaları yapılan caminin restorasyonunun 2014'te başladığını söyleyen Pilehvarian, "Çok şükür ki uygulamanın sonuna geldik. Restorasyon açısından uluslararası kriterlere uygun, Türkiye'nin alın akı işlerinden biri oldu." dedi. – "UNESCO dünya mirası uzmanları restorasyon için teşekkür etti" Caminin restorasyon danışmanı Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Can Binan, 21-23 Ocak tarihlerinde Cezayir Kültür Bakanlığı, Cezayir Valiliği ve UNESCO Dünya Mirası Ofisi tarafından, Cezayir'deki Kasaba bölgesinin rehabilitasyonuyla ilgili düzenlenen toplantıya dair izlenimlerini aktardı.
Binan, "Kasaba bölgesi konuşulacak olmasına rağmen, Cezayir Kültür Bakanı toplantının başında Türkiye Cumhuriyeti'nin TİKA koordinasyonuyla yapmış olduğu Cezayir'deki Keçiova Cami restorasyonuyla ilgili teşekkürlerini iletti. Bu restorasyon kapsamında ikili iş birliğinin çok verimli bir şekilde sürdüğünü söyledi. Ayrıca Cezayir Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü seviyesindeki başkanları tarafından da ayrıca teşekkür edildi. Türkiye'nin yürüttüğü ve tamamladığı bu restorasyon kapsamında 30'un üzerinde Cezayirli mimarlık öğrencisinin eğitim aldığı ve daha sonra Cezayir'deki diğer restorasyonlarda da görev almalarının mümkün olacağı vurgulandı. Bu, bizi özellikle gururlandırdı." dedi.
Kasaba bölgesinde yapılan geziler kapsamında UNESCO uzmanlarının Keçiova Camisi'ne de geldiğini ve burada yapılan restorasyon çalışmasının içeriğiyle ilgili bilgi aldığını belirten Binan, "Caminin altında, Fransız dönemi, koloni döneminin içinde yok edilmiş eski camiye ait kalıntıların sergilendiği özel bir bölüm vardı. Bununla ilgili ve yapılan müdahalenin içeriği, amacı ve temelleriyle ilgili bilgi verildi kendilerine. Oraya katılan UNESCO dünya mirası uzmanlarının hepsi tarafından teşekkür aldık. Kendileri yapılan bu çalışmanın oldukça kapsamlı ve zor olduğunun farkındalar. Bunun zor bir çalışma olduğunu belirttiler, bu şekilde bitirdiğimizden dolayı teşekkür ettiklerini söylediler." Binan, Türkiye'nin maddi, manevi ve akıl kaynaklarını ortaya koyarak Keçiova Camisi'nde yaptığı çalışmanın UNESCO'nun dünya mirası uzmanları tarafından da kabul görmesinin gurur verici olduğunu vurguladı.
Sonraki Haber
Türkiye TİKA Eliyle Dünyanın Birçok Ülkesinden Polisleri Eğitiyor
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Emniyet Genel Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen ve 10. yılını dolduran "Uluslararası Polis-Güvenlik Eğitim İşbirliği Projesi"yle, geçen yıl 19 ülkeden 877 asker ve polise eğitim verildi. TİKA, Emniyet...