Geliri Yüksek Ülkelerin Yetersizliği Sorgulanmalı

Geçmişten Günümüze Kalkınma Yardımlarının Dönüşümü Konferansı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) işbirliğinde SETA İstanbul Şubesi’nde düzenlendi. 

TİKA ve SETA işbirliğinde "Geçmişten Günümüze Kalkınma Yardımlarının Dönüşümü" Konferansı SETA İstanbul’da gerçekleştirildi. TİKA Başkanı Serdar Çam, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yıllarda kalkınma yardımları konusunda yaptığı önemli çalışmalardan istifade etmek isteyen platformlar olduğunu söyledi. Bu gelişmeleri "gurur verici bir tablo" şeklinde nitelendiren TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, Türkiye'nin arka arkaya kalkınma yardımları artışında rekor kırarak dünyada birinciliği elde etmesinin birçok tecrübeyi de beraberinde getirdiğini ifade etti. 

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, kalkınma yardımları alanında sağlanan başarının temelinde, siyasi istikrar ve ekonomik başarıların yattığını vurgulayarak, TİKA için sağlanan maddi ve manevi desteğin bu başarıya katkı sağladığını dile getirdi. Bu başarıların elde edilmesinde uzman ve başarılı bir kadronun fedakar bir şekilde çalışmalarının da etkili olduğunu anlatan TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, "Bir de her zaman büyük bir gururla bahsettiğimiz şanlı geçmişimiz ve medeniyetimiz var. Vakf etme, tasadduk etme, başkalarıyla değerleri paylaşma arzusunda olan bir geleneğe sahibiz. Dolayısıyla geniş bir coğrafyada geçmişten gelen bir tecrübe ve geleneği yaşatma gayreti içinde olmamız, başarılı bir sonuç ortaya çıkarıyor" diye konuştu. 

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, TİKA olarak 120 ülkede proje geliştirdiklerini, yeni açılacaklarla birlikte 50 ülkede ofislerinin bulunduğunu ve yılda ortalama 2 bin proje geliştirdiklerini söyledi. Çalışmalarını yürütürken bazı tecrübelere de ihtiyaç duyduklarına değinen Çam, aynı şekilde kendilerinin kazandıkları tecrübeleri de aktarmaya çalıştıklarını ifade etti. Son dönemde performanslarının hızlı bir şekilde artmasında dünyada yaşanan büyük kriz, sancı, afet, çatışma ve zorlukların etkili olduğunu vurgulayan Çam, şunları kaydetti: 

"Bunlardan kaynaklanan ve Türkiye'ye yansıyan ek yükler oluşmaya başladı. Bu bir taraftan övünç ve mutluluk verici bir şey ama diğer taraftan da dünyanın kendisini sorgulaması gereken en önemli nokta. Dolayısıyla bu konferansın bunları da sorgulaması lazım. Türkiye, milli gelire oranla kalkınma yardımları konusunda büyük bir performans sergileyerek dünyadaki her meselede öne çıkarken, geliri çok daha yüksek ülkelerin bu konuda yetersiz kalması ve çözüm üretememesi sorgulanmalı ve tartışmaya açılmalı." 

"Kalkınma yardımlarının fonksiyonları üzerine yoğunlaşılmalı" 

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ise konferansın ana amacının kalkınma yardımları konusunu tartışma gündemine getirmek olduğunu söyledi. Türkiye'nin son dönemde kalkınma yardımları meselesinde önde gelen ülkeler arasında yer aldığına dikkati çeken Duran, bu konferansın kalkınma yardımları konusunda önemli bir açılım getireceğini aktardı. Kalkınma yardımlarının 30 yıl önce içeriğinin niteliğinin ya da başarılı olup olmadığının çok fazla tartışılmadığına değinen Duran, "Fakat bugün itibarıyla kalkınma yardımlarının daha çok fonksiyonları üzerine yoğunlaşmak gerekiyor. 'Kalkınma yardımları, kendilerine yardım yapılan insanların hayatlarını ne kadar değiştiriyor ya da gerçekten değiştiriyor mu?' sorusunu merkeze almak gerekiyor" diye konuştu. 

Duran, bu anlamda kalkınma yardımlarının içeriğinin de zaman içerisinde dönüşüme uğradığına belirterek, "1950'lerde daha fiziksel altyapı ve teknik konulara yoğunlaşılırken, 1960'larda sermaye birikimine, 1970'lerde temel ihtiyaçlara, 1980'lerde ise üretim sektörüne ağırlık verilmiş. 1990'larda yönetişim ve insan hakları konuları öne çıkmış. Artık bunun günümüzde milenyum kalkınma hedefleri çerçevesinde tartışılması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Bir diğer önemli konunun da kalkınma yardımlarında rol alan aktörlerin sayısındaki artış ve çeşitlenme olduğunu aktaran Duran, Türkiye, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi yükselen güçlerin bu sürece dahil olmasının kalkınma yardımlarının kalitesi ve etkinliği konularını da gündeme getirdiğini sözlerine ekledi.