Haberler
01 Haziran 2016"Biz Veren El Olacağız, Alan El Olmayacağız."
"Biz Veren El Olacağız, Alan El Olmayacağız."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni ile yaptığı görüşmenin ardından, yayımlanan ortak bildiride, "İki ülke ilişkileri sadece ikili boyutta değil, uluslararası boyutta daha da geliştirilecektir. Buradaki amaç dostluğu ve iş birliğini geliştirmenin yanı sıra ilişkilerimizi daha da çeşitlendirmektir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Uganda Cumhurbaşkanı Museveni ile yaptığı görüşmenin ardından, ortak bildiri yayımlandı. Uganda ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, ortaklıkların, dayanışmanın ve işbirliğinin daha da artırılmasının, ziyaretin başlıca amacı olduğuna dikkat çekilen bildiride, "Bu ilişkiler sadece ikili boyutta değil, uluslararası boyutta daha da geliştirilecektir. Buradaki amaç dostluğu ve işbirliğini geliştirmenin yanı sıra ilişkilerimizi daha da çeşitlendirmektir." ifadesine yer verildi.
Türkiye ve Uganda arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla çeşitli alanlarda işbirliği anlaşmaları imzalandığı belirtilen ortak bildiride, bunlar arasında tarım, turizm ve eğitimin sayılabileceği kaydedildi. Ayrıca Karma Ekonomik Komisyonun da bir toplantı gerçekleştireceği belirtilen ortak bildiride, Erdoğan ve Museveni’nin iki ülkedeki büyükelçiliklerin karşılıklı olarak açılmasının ardından, meydana gelen derinleşmeyi memnuniyetle karşıladıkları vurgulandı.
İki Cumhurbaşkanının katılacağı Türkiye-Uganda İş Forumu'nda gündeminde gıda, imalat ve enerji yatırımlarının olacağı ve 20 bin kişiye istihdam sağlayacak, Karivata Özel Ekonomik Bölgesinin açılışının da gerçekleştirileceği ifade edildi. Yatırımlar bakımından ekonomik iş birliğini daha geliştirmek için iki liderin, 31 Ağustos 2016 tarihine kadar yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasıyla çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının imzalanmasını teminen ikili müzakerelere başlanması konusunda mutabık kaldığı kaydedildi.
Türkiye ve Uganda arasındaki kalkınma ve teknik iş birliğini daha da güçlendirmek için TİKA’nın Uganda da bir ofis açılması yönünde davetin iletildiği belirtilen bildiride, TİKA’nın, Türkiye’nin kalkınma yardımları konusundaki deneyim ve bilgi birikimlerini paylaştığı ana kurum olduğu ve Türkiye’nin kalkınma yardımlarının, 2004’deki seviyesi olan 230 milyon dolardan 2014 yılında 3,5 milyar dolara çıktığı bilgisi paylaşıldı.
İki liderin uluslararası meseleleri gözden geçirdikleri aktarılan bildiride, Türkiye-Uganda ilişkilerinin temel özelliklerinden biri olan karşılıklı istişarelere devam edeceklerini teyit ettiklerine işaret edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Uganda Cumhurbaşkanı Museveni’nin, uluslararası toplumun, çatışmaların barışçı yöntemlerle çözülmesi konusundaki çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını, kendi bölgelerinde ortaya çıkan ve yeniden alevlenen gerginlik ve çatışma ortamlarından ve bunun siyasi ve ekonomik kalkınma üzerindeki olumsuz etkilerinden duydukları endişeyi dile getirdikleri belirtildi. Cumhurbaşkanı Museveni’nin, 2 milyon 700 bini Suriyeli olmak üzere farklı bölgelerden 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdirlerini sunduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mültecilere ve sığınmacılara verdiği destekten dolayı, fahri doktora unvanı verildiği bildirildi. Museveni, Doğu Afrika Büyük Göller bölgesindeki çatışmalara karşı barışçıl çabaları nedeniyle Erdoğan’a teşekkür ederken, Erdoğan’ın da Uganda’nın Afrika Birliği Somali Misyonuna verdiği desteği memnuniyetle karşıladığı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, terör saldırıları ile barış ve güvenliğe yönelik artan tehdit nedeniyle endişelerini aktardığı ve her iki liderin, terörün her türlüsünü lanetleyerek, global terörizmle mücadelede çabalarını birleştirme konusunda anlaştıkları ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya beş ülkenin, beş daimi ülkenin iki dudağının arasına mahkum edilemez. Birinci Dünya Savaşı'nın şartlarında yapılanmış bir tabloyu hala bugün insanlığa dayatamazsınız." dedi. Uganda'ya resmi ziyarette bulunan Erdoğan'a, Uganda Makarere Üniversitesinde düzenlenen törenle fahri doktora verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, hedeflerinin 54 ülkenin bulunduğu Afrika kıtasındaki tüm ülkelerde büyükelçilik açmak olduğunu belirtti. Konuyla ilgili çalışmaların devam ettiğini dile getiren Erdoğan, "Çünkü halklarımızın kaynaşması şart. Eğer bunu başarabilirsek inanıyorum ki bizler sömürgeci zihniyetlere yer vermez ve paylaşım dünyasında, dayanışma dünyasında 'win-win' esasına dayalı olarak çalışmalarımızı sürdürürüz." diye konuştu. Ugandalı vatandaşların da Türkiye ile temaslarını yoğunlaştırmaya başladığına işaret eden Erdoğan, kendisinin de bu seyahatinde 115 iş adamıyla birlikte Uganda'ya geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni ile iş adamlarına hitap edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Kendilerine bir heyecan vermek suretiyle müşterek adımlar atmalarını sağlayacağız, üçüncü ülkelerde atabilecekleri adımların planlamasını yapacağız ve böylece çok daha farklı bir şekilde kaynaşalım istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de, üniversitelerde öğrenim gören ve anadili gibi Türkçe konuşan Ugandalı öğrencilerin bulunmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkilerin artarak sürmesini ümit ettiğini bildirdi.
– "Afrika'yı kader ortağı olarak gören Türkiye…"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye bir Avrupa ve Asya ülkesi olduğu kadar tarihi bağları nedeniyle aynı zamanda bir Afrika ülkesidir de. Afrika'yı kader ortağı olarak gören Türkiye, son yıllarda kıta ile ilişkilerini zamanın ruhuna uygun şekilde yeni bir anlayışla ele almaya başlamıştır. Burasının her şeyden önce Afrika halklarının mutluluğu, huzuru ve refahı için bir fırsatlar kıtası olduğuna inanıyoruz. 21. yüzyılın odağına Afrika'nın yerleşeceği konusunda herhalde kimsenin şüphesi yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın en büyük ekonomilerinin krizlerle boğuştuğu bir dönemde, Afrika'nın kalkınma ve büyümesinin kesintisiz sürdüğüne işaret eden Erdoğan, son on yılda dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisinden altısının bu kıtada bulunduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrika'nın uyanışını ve adım adım hak ettiği seviyeye yükselmeye başlamasını en az Afrikalı kardeşlerimiz kadar umut ve heyecanla biz de takip ediyoruz." dedi.
– "Türkiye-Afrika Ortaklığı" Türkiye'de 2005 yılının "Afrika Yılı" ilan edilmesiyle ivme kazanan Afrika'ya açılım politikasının başarılı meyveler verdiğini dile getiren Erdoğan, "Ticaret hacminden siyasi diyalog mekanizmalarına, eğitim faaliyetlerinden ekonomik yatırımlara kadar birçok alanda ciddi ilerlemeler kaydettik. Afrika ile ilişkilerimizi artık yeni ve ileri bir merhale kat edebilmek için Türkiye-Afrika Ortaklığı şeklinde tanımlıyoruz. diye konuştu.
Erdoğan, 2009 yılında Türkiye'nin Afrika'da 12 olan büyükelçilik sayısının 39'a çıktığını, Türkiye'de büyükelçilik açan Afrika ülkesi sayısının da 32 olduğunu, Türk Hava Yollarının kıtadaki 32 ülkede, 48 noktaya uçuş gerçekleştirdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye yalnızca ekonomik ortaklık için değil, her ihtiyaç duyulduğunda, tereddüt etmeden, Afrikalı kardeşlerinin yardımına koşan bir ülkedir. 4 bin 500 Afrikalı öğrenci hükümetimizin tahsis ettiği Türkiye bursları ile ülkemizde öğrenim görüyor. Eğitim alanında Afrikalı genç kardeşlerimize verdiğimiz bu desteği çok önemli görüyoruz. Nitelikli, iyi eğitim almış insan kaynağının, Afrika ülkelerinin kalkınma hamlelerine ciddi katkısı olacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu. Afrikalı gençlere verilen desteği çok önemli gördüğünü, nitelikli, iyi eğitim almış insan kaynağının, Afrika ülkelerinin kalkınma hamlelerine ciddi katkısı olacağını vurguladı. Türkiye'nin kalkınma ve insani yardım kuruluşları TİKA, Türk Kızılayı ve daha pek çok sivil toplum kuruluşunun, Uganda'da binlerce insani ve kalkınma yardımı projesini başarıyla hayata geçirdiğine işaret eden Erdoğan, söz konusu çalışmaların önümüzdeki dönemde de devam edeceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde, 25 Mayıs'ta, Afrikalı kadınların ürettikleri el emeği, göz nuru ürünlerinden gelir elde etmelerini amaçlayan Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi projesinin açılışının yapıldığını anımsattı. – "Afrika'nın sesi olmaya gayret ediyoruz" Projede emeği geçenlere teşekkürlerini ileten Erdoğan, "Halklarımız arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik bu tür çabaları desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye olarak uluslararası platformlarda Afrika'nın sesi olmaya gayret ediyoruz. G-20 dönem başkanlığını yürüttüğümüz geçen yıl, gelişmekte olan ülkelerle G-20 arasındaki ilişkileri güçlendirmek en temel önceliklerimizden birisi oldu. Bu çabaların odağında hiç şüphesiz Afrika ülkeleri yer alıyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin, ülkelerindeki çatışmalardan kaçarak sınıra gelen 3 milyon sığınmacıya kucak açtığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunun 2 milyon 700 bini Suriyeli, 300 bini Iraklı. Biz bunlara dikenli tellerle duvar örmedik. 'Niye Türkiye'ye geliyorsunuz?' demedik. Onlar varil bombalarından kaçıyorlar, o bombalardan kaçan insanlara biz kapılarımızı kapayamazdık. Biz Ege Denizi'nde boğulmayla karşı karşıya olan 100 bini aşkın mülteciyi Sahil Güvenlik botlarımızla denizden kurtardık. Ama birileri de maalesef o botların içerisinde olanları, botlarını ne yazık ki delerek onların boğulmasına fırsat yarattı." "Biz veren el olacağız, alan el olmayacağız." diyen Erdoğan, şu anda dünyada az gelişmiş ülkelere destek noktasında birinci sırada Amerika, ikinci sırada Türkiye, üçüncü sırada İngiltere'nin bulunduğunu, fakat milli gelire oranla bakıldığında birinci sırada Türkiye'nin, ikinci sırada Amerika'nın, üçüncü sırada İngiltere'nin yer aldığını, Türkiye'nin bu yoldan yürümeye devam edeceğini bildirdi. – "Geçici üyelerin hiçbir kıymeti harbiyesi yok" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz diyoruz ki dünya beşten büyüktür. Hukuk alanında fahri doktora alıyorum ya öyleyse insanlar arası hukukun, ülkeler arası hukukun gereğini Uganda'dan haykırmamız lazım. Dünya beş ülkenin, beş daimi ülkenin iki dudağının arasına mahkum edilemez." dedi.
Erdoğan, şunları kaydetti: "Birinci Dünya Savaşı'nın şartlarında yapılanmış bir tabloyu hala bugün insanlığa dayatamazsınız. İşte Suriye eğer bugün problemini çözemiyorsa daimi üyelerden bir tanesi veya iki tanesi bakıyorsunuz 'Hayır' diyor, olmuyor. 'Efendim geçici üyeler var.' Geçici üyelerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Biz de diyoruz ki şu anda Afrika'dan daimi üyelerin arasında bir tane üye var mı? Yok. 1 milyar 700 milyon Müslümanın olduğu bu dünyada, bir tane halkı Müslüman olan ülke var mı? Yok. Bu nasıl adalet, bu nasıl hukuk? Böyle hukuk olabilir mi? Şu andaki tablo neyi gösteriyor biliyor musunuz, güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada hukuk tecelli etmez. Tam aksine haklı olanın güçlü olduğu bir dünyada hukuk tecelli eder. Bunun arayışı içerisindeyiz. Bunu söylediğimiz için, bunu seslendirdiğimiz için birileri rahatsız oluyorlar. O zaman bizim adımız ne oluyor biliyor musunuz? Diktatör. Niye? Bunları söylüyoruz diye. Biz bunları söylemeye devam edeceğiz. Dünyadaki hangi görsel, yazılı medya gruplarının bize saldırdığını bu konuda çok iyi biliyoruz. Her platformda yaşanan çarpıklıklar konusundaki itirazlarımızı dile getirmeyi, reform taleplerimizi ifade etmeyi sürdüreceğiz." Erdoğan, sözlerini, tevdi edilen fahri doktora unvanından duyduğu memnuniyeti ifade ederek tamamladı.
Kaynak: AA
Sonraki Haber
TİKA’dan Azerbaycan’da Gençler ve Karabağ Kaçkınlarına Destek
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından tadilatı ve donanımı yapılan Kubadlı Spor-Gençlik Kulübü ve Karabağ Kaçkınları Taziye Evi halkın hizmetine açıldı. Kubadlı Spor-Gençlik Kulübü ve Karabağ Kaçkınları Taziye Evi Açılış töreni, TİKA Başkan...