Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı tarafından uygulamaya koyulan Winnie Madikizela Mandela Takı Eğitimi Projesi kapsamında, 10 Güney Afrikalı kadına takı yapımı eğitimi verildi.
TİKA, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Doğu Cape eyaletinin Mbizana kentinde gerçekleştirdiği Winnie Madikizela Mandela Takı Eğitimi Projesi’ni başarıyla tamamladı.
Proje kapsamında, apartheid karşıtı hareketin merkezi olan Mbizana'nın OR Tambo Kültür Köyü'nde, 10 kadın katılımcıya takı yapımı eğitimi verildi.
Eğitimleri başarıyla tamamlayan kadınlara, üretime geçmelerine destek olmak amacıyla deri nakış seti, deri işlemesinde kullanılan malzemeler, lazer kesim ve oyma makinesi, takı üretim seti, küpe ve tıpa seti, sert deri ve yumuşak deri dahil olmak üzere temel ekipman desteği sağlandı.
Mbizana Belediye Başkanı T.D. Mafumbatha, sertifika törenine katılarak TİKA'ya yerel toplulukları kalkındırma çalışmalarındaki katkılarından dolayı teşekkürlerini iletti. TİKA Pretoria Koordinatörü Abdulkadir Abukan ise yaptığı konuşmada, TİKA'nın Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında bilgi vererek, pozitif değişim yaratmayı amaçlayan kapsamlı projelerinin önemine vurgu yaptı.
Törene katılan bir diğer isim de Mbizana'da yaşayan başarılı tasarımcı ve zanaatkâr Thuthula Nyameka Madikizela oldu. TİKA'nın daha önce gerçekleştirdiği bir eğitim programının katılımcısı olan Madikizela, şimdi kendi alanında bir öğretmen haline geldi.
Thuthula, Türkiye'nin cömert insanlarına ve TİKA'ya içten şükranlarını sunarak, "Birlikte sadece güzel takılar yapmakla kalmadık, aynı zamanda toplumumuzun birliktelik dokusunu güçlendirme ile geleceğe dönük umutlarımızın ipliklerini Türkiye’nin desteğiyle örebildik." dedi.
2021 yılından bu yana Güney Afrika'nın çeşitli kentlerinde kadın girişimciliği eğitim projelerini başarıyla hayata geçiren TİKA, Johannesburg’tan Pretorya’ya, Durban’dan komşu ülkelere kadar ulaşarak yaklaşık 100 kursiyere beceri ve yeterliliklerini artıran eğitimler sundu.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle Güney Afrika’nın Mpumalanga bölgesinde kurulan güneş enerjisi ile çalışan su arıtma ve şişeleme tesisi düzenlenen törenle hizmete açıldı.
“Indalo Inclusive South Africa” ile iş birliğinde Welverdiend Kasabası‘nda kurulan “YoTenga Su Filtreleme ve Arıtma Sistemi ve Şişeleme Tesisi“ Pfunekani Anaokulu’nda hizmete açıldı.
Bölgede bulunan sondaj kuyularındaki suların tuzluluk oranları yüksek olduğundan temiz suya erişim problemi toplum sağlığı açısından önemi bir sorun oluşturuyor. Bölgesel yönetimler tarafından tankerler ile bölgeye su taşınıyor olmasına rağmen, bu yöntem 2023 yılı ortasında ülke genelinde kolera salgını yaşanmasına neden olmuştu.
Kurulan arıtma sisteminin Welverdiend’de yaşanan temiz suya erişim sorununun çözümüne önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Projenin bölgedeki topluluğa ve Kruger Park civarındaki çok sayıda pansiyona arıtılmış suyun şişelenip satılması yoluyla gelir getirmesi ve istihdam sağlaması hedefleniyor. Bu gelir, bölgesel yönetim çatısı altında kurulan Muthlwarini Kooperatifi tarafından yönetilerek bölge için kullanılacak.
Tesis, Türkiye Cumhuriyeti Güney Afrika Büyükelçisi Ayşegül Kandaş'ın da katıldığı törenle hizmete açıldı. Kandaş, burada yaptığı konuşmasında, projeden duyduğu memnuniyteti ve açılışa birçok pansiyon ve otel yöneticilerinin katılmasından duyduğu mutluluğu ifade etti.
Tesisin inşa edildiği Pfunekani Anaokulu‘nun kurucusu Mavis ise yaptığı açıklamada daha önce yaşanan sıkıntıların altını çizerek “Zaman zaman çocuklara yemek hazırlamak için kendi evlerimizden su getirmek ya da önce kaynatmamız gereken yağmur suyunu kullanmak zorunda kalıyorduk. Kurulan tesis için Türk halkına ve TİKA’ya teşekkür ediyoruz.” dedi.
Indalo Inclusive Direktörü ve Operasyon Başkanı Rest Kanju da TİKA tarafından sağlanan destek ile bölge toplumunun sosyal ve ekonomik yönden kalkınmasına fayda sağlayacağını belirterek, projenin toplumdaki bireylere ve ailelere şişelenmiş, arıtılmış su satışından ihtiyaç duyulan gelirin elde edilmesinin yanı sıra yerel turizme de katkı sağlanacağının altını çizdi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından Pakistan’ın Azad Cammu Keşmir Bölgesindeki Mirpur Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde İklim Değişikliği Araştırma Merkezi bünyesinde Herbaryum ve Biyoçeşitliliğinin Korunması Laboratuvarı kuruldu.
Azad Cammu Keşmir bölgesindeki yabani bitki örtüsü envanterinin güncellenerek kayıt altına alınması ve korunması, dijital ortama aktarılarak öğrenci ve araştırmacılarının erişimine açılması ve iklim değişikliğinin etkilerinin tespit edilerek yabani bitkiler çoğaltılması amacıyla Üniversite bünyesinde Herbaryum ve Biyoçeşitliliğinin Korunması laboratuvarı açıldı.
Açılış törenine Azad Cammu Keşmir Sağlık Bakanı Dr.Nisar Aktar, Mirpur Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof.Muhammed Yunus, Botanik Bölümü Başkanı ve öğrenciler katıldı.
Törende konuşan Bakan Aktar, Türkiye ve Pakistan’ın çok derin ilişkilere sahip olduğunu belirterek, TİKA’ya bu ilişkilerin geliştirilmesine verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Azad Cammu Keşmir Bölgesindeki projelerin bölgenin kalkınmasına yönelik somut örnekler teşkil ettiğini belirten Aktar, çok farklı alanlarda projeler üreten TİKA’nın kurduğu herbaryum ve laboratuvarın da Keşmir Bölgesinde bu alanda kurulan ilk modern laboratuvar olduğunun altını çizdi.
Mirpur Teknoloji ve Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Yunus da, 2008 yılında kurulan Üniversitenin Azad Cammu Keşmir Bölgesinde en önemli devlet üniversitesi olduğunu belirterek, üniversitenin 6 fakülte ve 37 bölümde 2000’den fazla öğrencisi ile 3 farklı şehirdeki kampuslerde faaliyetlerine devam ettiğini belirtti. Üniversitenin Botanik Bölümünde kurulan laboratuvar ve herbaryum için TİKA’ya teşekkür eden Rektör, Üniversitenin yerel halk nezdinde farkındalık çalışmalarına da destek vereceğini ifade ederek, laboratuvarın botanik bahçe çalışmasına da altyapı oluşturacağını belirtti.
TİKA’nın uyguladığı proje kapsamında kurulan laboratuvar, yabani hammadde kaynaklarının tespiti ve korunması için son derece önemli bir yere sahip. Hem herbaryum çalışmalarına hem de iklim değişiklerinin neden olduğu sorunların azaltılmasına katkı sağlayacak laboratuvar ayrıca, nesli tükenen bitkilerin tespiti ve şifalı bitkilerin çoğaltılmasını destekleyerek, bitkisel üretime ticari değer kazandıracak.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından basımı yapılan, Baysungur Kültür Merkezinin hazırladığı Baysungur Kültür Yıllığı ile Ali Şir Nevai’nin Mahbub’ul-Kulub adlı eserlerin tanıtımı Herat kentinde yapıldı.
Herat’ın tarihi abidelerini arşivleme ile belgelendirme çalışmaları yapan ve Timuriler döneminden kalan tarihi eserler ile o dönemde yaşayan alim, yazar, şair ve araştırmacı şahsiyetlerin eserlerini Çağatay Türkçesinden günümüz Dari Farsçasına çeviren Baysungur Kültür Merkezinin 3. Kültür Yıllığı ve Ali Şir Nevai’nin Mabub’ul-Kulub adlı eseri TİKA tarafından basıldı.
Adı geçen kitapların tanıtım programı, TİKA Herat Koordinatörü Arafat Deniz, Baysungur Kültür Merkezi Sorumlusu Mesut Emini, akademisyenler, kültür insanları ve üniversite hocalarının katılımı ile gerçekleştirildi.
Düzenlenen programda konuşan Emini, ilk olarak konuklara kültür merkezinin son iki yıllık faaliyetleri hakkında bilgi verdi. İki yıl gecikme ile bastırılan 3. sayının yaklaşık 600 sayfadan oluştuğunu ve araştırmacılar tarafından hazırlanan makaleler çerçevesinde Herat hakkında bilgiler içerdiğini aktaran Emini, bu sayında çoğu konuların Çağatay Türkçesi ve İngilizce gibi başka dillerden çevrildiğini söyledi.
Ali Şir Nevai’nin eseri Mahbub’ul-Kulub’un 522 sene sonra ilk defa Çağatay Türkçesinden Farsçaya tercüme edilip bastırıldığını vurgulayan Emini, Kültür Yıllığına yurtdışında yaşayan insanların özellikle ilgi duyduklarını ifade etti.
TİKA Herat Koordinatörü Arafat Deniz de konuşmasında; “Yeni basılan bu eserler büyük boşlukları doldurmaktadır. Özellikle Kültür Yıllığı, şehrin tarihi kimliği ile mirasını belgelemek ve korumaktadır. Ayrıca bu yıllıkta, TİKA Herat Ofisinin açıldığından bu yana 6 yıl boyunca bölgede kültür alanında yapmış olduğu restorasyon çalışmalarına ait özel bir dosya da yer almaktadır. Değerli ve faydalı bu tür eserleri ve kültürel faaliyetleri desteklemeyi sürdürmek isteriz.” ifadelerini kullandı.
Mahbub’ul-Kulub’u Çağatay Türkçesinden günümüz Dari Farsçasına tercüme eden Ahmet Hüseyin Mervi, Nevai’nin eserlerini tercüme etmenin önemini ve bu eseri hazırlama sürecindeki çalışma metodu hakkında bilgi verdi. Mervi, basım sürecinde emeği geçen herkese ve özellikle TİKA’ya teşekkürlerini iletti.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Laos Kadın Birliği iş birliğinde Terzilik Kursu Eğitimi programı başlattı ve Laos Devlet Pamuk İşletmesine ise donanım desteği sağladı.
Laos Kadın Birliği Mesleki Eğitim Merkezinde TİKA’nın desteğiyle 20 kadına 3 ay boyunca terzilik kursu verildi. Kursu başarıyla tamamlayan ve stajlarını yapan 20 kadına giyim alanında üretim yapabilecekleri dikiş makinesi, ütü ve temel terzilik malzemelerden oluşan başlangıç setleri temin edildi.
TİKA’nın Laos’ta hayata geçirdiği bir başka projede ise başkent Viyentiyan’da bulunan Devlet Pamuk İşletmesinde dönemlik ve sürekli çalışanların üretim yapabilmeleri için gerekli olan tekstil üretim ekipmanları temin edildi. Devlet Pamuk İşletmeleri, çoğunluğu dezavantajlı kadınların üretimi olan ‘Lao Cotton’ etiketiyle pazara sunulan, ülkeye özgü desen ve malzemelerle üretilen hediyelik eşya, giysi ve aksesuar ürünlerinin işlendiği tek yer konumunda.
Terzilik eğitimini tamamlayan 20 kadına üretim başlangıç setleri Viyentiyan’da düzenlenen törenle teslim edildi. Törende konuşan Türkiye Viyentiyan Büyükelçisi Orhan Işık, TİKA'nın desteğiyle hayata geçirilen bu proje ile Laos’taki kadınlarının güçlendirilmesine katkı sağlanacağına inandığını; dünyada var olan ekonomik zorluklardan dolayı verilen bu desteklerin öneminin iyice arttığını belirtti. Kadınların toplumsal hayatta ekonomik özgürlüklerinin ve güvenliklerinin artırılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Işık, kadınların birçok alanda başarılı işler yaptığını söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
Laos’ta Bakan düzeyinde olan Laos Kadın Birliği Başkanı Aly Vongnobountham ise TİKA ve Türkiye'ye destekleri için müteşekkir olduklarını, kadınların desteklenmesi ile aile ekonomisine katkı sağlandığını bu projelerin Laos hükumeti tarafından da desteklediğini, uygulanan projelerin sürdürülebilir olması için çaba gösterdiklerini söyledi. Vongnobountham, projelerin Türkiye ve Laos halkı arasındaki ilişkilerin gelişmesine çok büyük katkılar sağlayacağını umduğunu sözlerine ekledi.
Mesleki eğitim kurslarını başarıya tamalayan katılımcılar duygu ve düşüncelerini yazdıkları mektuplarla ifade etti.
– Vang’dan TİKA’ya Mektup
Adım Daokham Vang Chongtouvangvangtu, 1984 yılında Thahuea Köyü, Longxan ilçesi, Xaysomboun Eyaleti'nde doğdum. Yedi kardeşim var ve ben en küçükleri benim.
Çocukluğumda, ailemle birlikte kırsal bir alanda yaşıyordum; ailem orman ürünleri toplama, tarla ve pirinç tarımı yapıyordu. Doğa, yağmurları mevsimsel olarak desteklerse, hem alçak arazi hem de yüksek arazi pirinç tarımı büyük miktarda verim verir. Ancak kuraklık olduğunda verim çok azalır ve o yıl yeterli verim sağlayamayız. Bu nedenle ailemle, doğal kaynaklardan yiyecek aramak, ormanın vahşi ürünlerini bulmak, taro ve cassava gibi kökleri kazmak suretiyle yiyecek toplardık.
8-12 yaşları arasında Don Hom köyünde ilkokula gittim, ardından 13-16 yaşları arasında liseye gitmek istedim, ancak okul evden uzaktı. O zamanlarda yol koşulları araçla ulaşmak için zordu. Okula gitmenin tek yolu nehirden yarım gün süren bir tekne yolculuğu ile mümkündü. Bu zor durum karşısında bile, eğitimime devam etmek istedim, bu yüzden ailem beni liseye gitmeye teşvik etti. Akrabalarımın yanında kalarak Luangprabang lisesinde okudum. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra memleketim olan Longxan İlçesi'ne geri döndüm.
2001 yılında lise mezuniyetimden sonra eşimle evlendim, 10 çocuğumuz oldu, 7 kız, 3 erkek.
Evlilik yaşamım çok zorlu ve yalnız geçti. Evlendikten sonra kendi evimden kocamın ailesinin yanına taşındım. Kocamın ailesi fakir bir aileydi ve bir arada 13 kardeş yaşıyordu. 2003 yılında ilk çocuğumu doğurdum. 2004 yılında ikinci çocuğumu doğurdum. Hayat daha da zorlaştı. Kocam maaşsız gönüllü bir öğretmendi. İkinci çocuğum doğduktan 7 gün sonra kocam hükümetten burs alarak Vientiyan'da eğitimine devam etmeye hak kazandı. Ben de bir gelin olarak çocuklarıma ve kocamın ailesine bakmak zorundaydım. Bu çok zor bir yaşamdı, para yoktu, kendime ve çocuklara giyecek kıyafet alacak paramız yoktu, yemek yiyecek pirinç yoktu. Ormanda taro, cassava bulmak zorunda kaldım. Üstelik o dönemde hava çok soğuktu, ısınmak ve rahat uyuyabilmek için her gün odun bulmak zorundaydım. İki yıl sonra beklenen gün geldi, kocam eğitimini tamamladı ve memleketimde öğretmen oldu, bu yüzden eşimin ailesinin evinden taşındık. Ancak kocam, köyden uzak bir bölgede öğretmenlik yapmak üzere atanmıştı. Kocam köyden uzak bir öğretmen yurduna taşınmaya karar verdi. Tek çatıda yaşayan ailelerimizin geçimini sağlamak benim için ağır bir sorumluluktu. Her yıl yeni bebeklerimiz doğuyordu.
2005 yılında; köyde bulunan Laos Kadın Birliğine katıldım. Kadın Birliğine katıldıktan sonra yaşamım normalleşmeye başladı. Pirinç tarımı ve hayvan yetiştiriciliği yapmaya devam ettim. Bu süre zarfında 6. çocuğumu ve ikizlerimi doğurdum. Ancak şu anda ailemdeki herkes çocuklarımızı büyütmek için birbirlerine yardım ediyor, hepsi de kırsalda mutlu bir şekilde büyüyor.
Laos Kadın Birliğine, bu eğitime katılma fırsatı verdikleri için teşekkür etmek isterim. Bir mesleğe sahip olmam için bu eğitime katılmış olmaktan dolayı çok mutluyum. Dikiş ve nakış işlemeyi öğrenme gayretindeyim. Eğitime katılan öğretmenlerden ve öğrencilerden edindiğim bilgileri uygulayarak, faydalı sonuçlar elde etmeye çalışacağım.
Mesleki Eğitim Programına destek sağlayan, öğrenim materyallerimizi, konaklamamızı, ulaşımımızı, yemek ücretlerimizi ve bu eğitimdeki tüm olanakları temin eden Türkiye ve TİKA’ya teşekkür ederim. TİKA desteği sayesinde bu eğitime katılanlardan biri olmaktan gurur duyuyorum. Kendimi geliştirme fırsatı edindim. Edindiğim tüm bilgi ve tecrübelerle meslek sahibi olacak, kendim ve ailem için gelir elde edeceğim. Laoslu kadınları, özellikle dezavantajlı olanları desteklemeye devam etmenizi umarım. Laoslu kadınların bir mesleğe sahip olmalarını, bir iş bulmalarını, daha iyi bir yaşama sahip olmalarını ve zamanla yoksulluktan kurtulabilmelerini çok isterim.
-Yer’den TİKA’ya Mektup
Benim adım Yer, 10 Ağustos 2008 tarihinde Viyentiyan’daki Phonesavang Köyü'nde doğdum. Hmong etnik grubundanım. Şu anda, Houaphanh Phuxay köyünde yaşıyorum. Annem 45 yaşında, Phuxay köyünde çitfçi. Altı kardeşim var.
Çocukluğumdan beri, ailemin geçim kaynağı tarım, bahçecilik, balıkçılık ve orman ürünleri toplamak gibi faaliyetlerdi. Yiyecek bulmak, hava durumuna ve mevsime bağlıydı. Ailem, yeterli pirinç elde etmek için her yıl uygun hava koşullarına bağlı olarak çalışmak zorundaydı. Eğer yağmur mevsime uygun yağarsa, yıl boyunca yeterli pirincimiz olurdu. Yağmur mevsimine uygun yağmaz ise, çok fazla pirinç hasat edemezdik ve yiyecek yetmezdi.
Houaphan’da ortaokulu bu zor geçim şartlarında okudum. 2018'in sonunda, ailemin direği olan babam hayatını kaybetti. Büyük kardeşim uzaklara iş bulmaya gittiğinde küçük kardeşlere bakma sorumluluğunu üstlendim ve aynı zamanda okula gitmek için çalıştım. 2023 yılının başından beri, ben ve 3 küçük kardeşim ile günlük ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyoruz. Büyük erkek kardeşim uzaklara çalışmaya gittiğinde, aile için yiyecek alacak kimse olmadığından dolayı okulu bırakmaya ve iş bulup kardeşlerime yiyecek almak ve onlara bakmak için çaba göstermeye karar verdim. Bir süre sonra, kardeşim Attapue’de iş buldu ve bir kardeşimizi yanına alarak iş yerinde kalmaya başladı.
Şu anda ben ve küçük kardeşlerim Phuxay Köyünde yaşıyoruz ve çiftçilik, bambu ve sebze hasadı, balıkçılık yaparak yaşamımızı sürdürüyoruz. Bir gün hasat yapabiliyoruz ve doyuyoruz, ancak bir gün hasat yapamıyoruz ve aç kalıyoruz. Geçmiş yıllarda, pirinç ekimimiz 9 torba olarak hasat edilebiliyordu, ancak bu tüm yıl boyunca yeterli olmuyordu.
Hayatımın zorluklarını düşündüğümde bazen moralim bozuluyor. Her ne zaman bu konuda düşünsem, küçük kardeşlerimin yüzlerine bakıp, onlar için güçlü olmalı ve sorumlu olduğum ağır yükü taşımak için mücadele etmeliyim diyerek kendime telkinde bulunuyorum. Onların hasta olduğu zamanlarda yanlarında olmayı ve her gün yiyecek bulmak için çaba göstermeyi düşünerek onlara bakma sorumluluğumu yerine getirmeliyim.
Ancak şanslıyım ki, zor şartlarda yaşayan insanlara yardım eden bir projede yer alma şansım oldu. Laos Kadın Birliği Eğitim Merkezinde eğitim alma fırsatını bana sağladı. Bu, kendimi eğitme ve geliştirme fırsatı için güzel bir imkân. Umut ediyorum ki, istikrarlı bir kariyere sahip olacak ve kardeşlerime bakabilmek için giysi dikerek para kazanacağım. Aynı zamanda, bu eğitimde yer almama destek olan TİKA’ya teşekkür etmek isterim. Öğrendiğim dersleri mesleğimi inşa etmek ve daha iyi bir yaşam sürmek için kullanacağıma söz veriyorum.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Küba Cumhuriyeti Havana Üniversitesi arasındaki iş birliği protokolü kapsamında 2023 yılında üniversitede Türk Kültürü ve Dili dersleri verildi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde görevli Doç. Dr. Mehmet İlgürel tarafından Havana Üniversitesi Sanat ve Edebiyat Fakültesi Türkiye Tarihi ve Kültürü Kürsüsünde verilen Türk Kültürü ve Dili derslerine 40 öğrenci üniversite dışından katılan Kübalılar katıldı.
Ayrıca, Havana Üniversitesinde ilk defa “Türk Tarihi ve Kültürü” hakkında bir lisansüstü ders düzenlendi. “Eski Kökenlerinden Çağdaş Döneme Kadar Türkiye ile İlgili İncelemeler” adlı yüksek lisans dersinin yanı ısıra, “Mistik-Felsefi Düşüncenin Başlıca Temsilcileri Mevlâna ve Yunus Emre ve Kültürel ve Sosyal Bir Mirasın Varisi Türkiye” ana başlığı altında dersler sunuldu.
Söz konusu programdaki geri kalan dersler Türkiye ile ilgili çalışmalar yapmış olan Kübalı öğretim elemanları tarafından verildi.
Türk Dili Yarışmaları
Program kapsamında, Türk Kültürü ve Dili sınıfı öğrencileri arasında Türk Dili Yarışmaları düzenlendi. Dereceye giren öğrencilere T.C. Havana Büyükelçiliği tarafından hediye verildi.
18 Mart Çanakkale Zaferi vesilesiyle Kübalı öğrenci ve öğretim üyelerine, Çanakkale Zaferini çeşitli yönleriyle anlatan bir konuşma verildi.
19 Mayıs’ta “Türk Kültürü Günü”
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda ise öğretim üyeleri ve öğrencilerin de katılımıyla Türk Kültürü Günü düzenlendi. Bu etkinlikte Kübalı araştırmacılar, Türk Kültürü ile ilgili bildirilerini sundukları bir oturum gerçekleştirdi. Kübalı öğrenciler tarafından Türkçe şiir okundu. Ayrıca sözü geçen yarışmada başarılı olan öğrenciler ödüllendirilmiş ve 19 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) destekleriyle Afganistan’da eğitim faaliyetlerini sürdüren “Herat Görme Engelliler Meslek Okulunda” bakım ve onarım çalışması gerçekleştirildi.
Herat Görme Engelliler Meslek Okulunda yenileme çalışması yapılarak donanım desteği sağlandı. 200 öğrencinin eğitim gördüğü okula, eğitim malzemeleri temin edildi.
Projenin açılış töreninde söz alan TİKA Herat Koordinatörü Arafat Deniz, “Yetimler ve engelliler başta olmak üzere toplumdaki ihtiyaç sahibi bireylere yönelik proje ve faaliyetlerle desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Açılışa katılan Herat Teknik ve Eğitim Müdürlüğü İnsan Kaynakları Birimi Müdürü Nimetullah Resuli de katkılarından dolayı TİKA’ya teşekkür ederek 2022 yılında “İşitme Engelliler Lisesinde” yapılan yenileme ve donanım desteğini konuklara bildirdi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ve Türkiye Cumhuriyeti Guatemala Büyükelçiliği iş birliğinde Guatemala Dışişleri Bakanlığı yerleşkesinde Atatürk Büstü kuruldu.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yılı ve Türkiye Guatemala diplomatik ilişkilerinin 150. yılı vesilesiyle Guatemala’da TİKA tarafından gerçekleştirilen projenin açılışı; Guatemala Dışişleri Bakanı Mario Bucaro, T.C. Guatemala Büyükelçisi Erkan Aytun ve Guatemalalı diplomatların katılımıyla gerçekleştirildi. Proje kapsamında ayrıca, Dışişleri Bakanlığı binasında bir alan TİKA tarafından Kütahya’dan getirilen çinilerle süslendi.
Dışişleri Bakanı Bucaro törende yaptığı konuşmada, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan Dostluk ve Ticaret Anlaşmasıyla 150 yıl önce başlayan ilişkilerin söz verildiği gibi güçlenen bir işbirliğiyle devam ettiğini belirtti. Bakan Bucaro konuşmasına; “Türkiye Cumhuriyetinin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün de bizlere öğrettiği gibi ‘Dil bir köprüdür… İnanç bir köprüdür… Tarih bir köprüdür… Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz” diyerek son verdi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) destekleriyle Nijer’in başkenti Niamey yakınlarında bulunan “Dinç Ailesi Eğitim Kompleksi” bünyesinde “Marangozluk Eğitim Atölyesi” kuruldu.
TİKA, Nijer'de hayata geçirdiği projelerle, yetim ve yoksul gençlere mesleki eğitim fırsatları sunmaya devam ediyor. Nijer hükümetinin özel önem verdiği mesleki eğitim faaliyetlerine destek sağlamak amacıyla, İHH İnsani Yardım Vakfı’nın başkent Niamey'e yakınlarında kurduğu ve Nijer Milli Eğitim Bakanlığına devrettiği “Dinç Ailesi Eğitim Kompleksi” bünyesinde TİKA’nın destekleriyle kurulan “Marangozluk Eğitim Atölyesi” faaliyete başladı.
İlk Adım: Temel Marangozluk Eğitimi
İlk etapta 10 yetim ve yoksul gencin temel marangozluk eğitimi alacağı atölye; hızar, kompresör, taşlama makinesi, elektronik zımpara, matkap, dekupaj makinesi, torna makineleri, masa üstü testere, ahşap yontu bıçakları, demir ve ahşap çalışma tezgâhları ile donatıldı. Ayrıca eğitimlerde kullanılacak malzemelerle birlikte, öğrencilerin ve öğreticilerin lojistik ihtiyaçlarını karşılayacak ahşap dolaplar ve motosiklet temin edildi.
Törende Bulunan İsimler
Atölyenin resmi açılış töreni, Türkiye Cumhuriyeti Niamey Büyükelçisi Özgür Çınar, TİKA Niamey Koordinatörü Tanju Polat, İHH Nijer Koordinatörü Sami Fadhel ve Assama Vakfı Nijer Koordinatörü Ali Çalış’ın katılımıyla gerçekleşti.
Uzun Vadeli Hedef: Yüzlerce Genç Meslek Sahibi Olacak
Marangozluk alanında sürekli eğitim hizmeti verecek olan atölye, uzun vadede yüzlerce yetim ve yoksul gencin meslek sahibi olmasını amaçlıyor. Bu proje ile Nijer'in marangozluk alanındaki beşeri kapasitesinin artırılması, ülke ekonomisine katkı sağlanması ve gençlerin topluma kazandırılması hedefleniyor.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) destekleriyle Tacikistan’ın eğitim altyapısının geliştirilmesi amacıyla ülkenin ilk uluslararası okulu Duşanbe Uluslararası Okuluna tam teşekküllü bir bilim laboratuvarı kuruldu.
Okulda ilk, orta ve lise düzeyinde eğitim gören öğrencilerin fizik, kimya ve biyoloji derslerinde öğrendikleri teorik bilgileri laboratuvar ortamında uygulamalı olarak öğrenip deneyimleyebilmeleri amacıyla modern ekipmanlarla donatılan bir bilim laboratuvarının kurulumu gerçekleştirildi.
Bilim laboratuvarının açılış töreni, Türkiye’nin Tacikistan nezdindeki Büyükelçisi Umut Acar, Tacikistan Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Parviz Sadiki, TİKA Orta Asya ve Kafkaslar Daire Başkanı Dr. Ali Özgün Öztürk, Okul Müdürü Yunus Emre Koç ve misafirlerin katılımı ile gerçekleştirildi.
Duşanbe Uluslararası Okulu hakkında
1997 yılında Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın talimatıyla Tacikistan’ı dünyada temsil edecek diplomatlar yetiştirilmesi ve ülkede bulunan yabancı misyonların çocuklarına hizmet etmek amacıyla kurulan okul ülkede İngilizce eğitim veren “uluslararası” unvanına sahip okul olarak öne çıkıyor.
Anaokulundan liseye kadar toplam 470 öğrencinin eğitim gördüğü okul aynı zamanda ülkede Cambridge müfredatını uygulayan ve resmi akreditasyonu bulunan tek okul özelliğine sahip.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından basım aşamasında destek verilen “Mutlu Çocuklar Anne-Baba El Kitabı” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (TİKA) tüm birinci sınıf öğrencilerine dağıtılıyor.
KKTC Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar öncülüğünde 2022 yılında hayata geçirilen ve son basımına TİKA tarafından destek verilen “Mutlu Çocuklar Anne-Baba El Kitabı”, KKTC genelindeki tüm ilkokulların birinci sınıflarında öğrenim gören çocuklara dağıtılacak.
Proje kapsamında kitabın ilk dağıtımı Girne 23 Nisan İlkokulunda gerçekleştirildi.
Sibel Tatar’ın katılımıyla, Girne 23 Nisan İlkokulunda gerçekleşen dağıtım etkinliğinde, Cumhurbaşkanı İdari Daire Müdürü Osman Çağakan, TİKA Lefkoşa Koordinatörü Havva Pınar Özcan Küçükçavuş ile öğretmenler ve öğrenciler yer aldı.
Sibel Tatar dağıtım etkinliğinde yaptığı açıklamada, ebeveynleri çocuk yetiştirme sürecinde bilgilendirmek, çocuğun gelişimi ile ilgili çeşitli konularda farkındalıklarını artırmak ve çocuklarını büyütürken onlarla keyifli zamanlar geçirmelerini desteklemek amacıyla hazırlanan kitabın, uzun yıllar akademik ve uygulama alanında emek vermiş akademisyenlerin katkıları ile oluşturulduğunu belirtti.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından, Lübnan’ın doğusunda yer alan Bekaa Vilayetinde yaşayan Duris Türkmenlerinin kültürel alanda desteklenmesi amacıyla 500 m2 alana sahip “Çok Amaçlı Salon” inşa edildi.
Proje kapsamında, 5.000 nüfusa sahip ve üçte biri Türkmen olan bölgenin, en büyük beldesi olan Duris’te inşa edilen çok amaçlı salon ile Türkmenlerin taziye, iftar, toplantı gibi çeşitli kültürel faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri bir mekana kavuşmaları amaçlandı.
Ayrıca proje kapsamında kurulan solar sistem ile de çok amaçlı salon akşamları öğrenciler için hem ders çalışabilme hem de sosyal aktivitelerini gerçekleştirebilmelerine imkan sağlayacak.
Söz konusu projeye; başta Lübnan Türkmenlerine yönelik projeler olmak üzere Başkanlığımızın birçok projelesinde yer alan ve 1 Kasım 2019 yılında vefat eden Celalettin Güngenci’nin ismi verildi.