Haberler
12 Ekim 2021"Türk Dünyasında Eğitim, Bilim ve Teknoloji Alanındaki Etkileşim ve İşbirliği Sempozyumu" TİKA’nın Desteğiyle Semerkant'ta Gerçekleştirildi
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), T.C. Taşkent Büyükelçiliği, İstanbul Üniversitesi ve Semerkant Devlet Üniversitesi iş birliği ile 22-23 Eylül 2021 tarihlerinde Semerkant’taki Uluğ Bey Medresesi avlusunda “Türk Dünyasında Eğitim, Bilim ve Teknoloji Alanındaki Etkileşim ve İşbirliği” konulu sempozyum gerçekleştirildi.
7 oturumdan oluşan ve 2 gün süren sempozyumda 32 bildiri sunuldu. Program, tebliğlerini sunan akademisyenlere katılım belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Sempozyumun açılış konuşmasında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi konuşmasında: “Bu iki halk yüzyıllar boyunca ortak bir dilin kelimeleriyle beşeriyet âleminde var oldular, ortak değerlerle yaşadılar. Orhun Vadisi’ndeki dikili anıtlar ortak dedelerimizin öğütleri oldu, Yusuf Has Hacib’in sözleri ortak bilgeliğimiz oldu, Ali Şîr Nevai, ortak edebî zirvemiz oldu. Semerkant, Taşkent ve Buhara bütün Türklük âleminin inanç dünyasını ve manevi varlığını şekillendiren âlimleri yetiştirdi. Şimdi bu ortaklıkları daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımanın bugünkü ve yarınki dünyanın gerçeklerine uygun yeni ortaklık yolları yaratmanın arayışı içindeyiz. Bu arayışta ve yapılanmada en önemli rolü üniversiteler oynamalı. Bilgi ve akıl, yolumuzu aydınlatmalıdır. Bu yolda sağlam bilgiyi ulaştırmak kolay ve doğru yolu arayıp göstermek üniversitelerimizin işi olmalıdır. İki ülke üniversiteleri ve kültür kurumları arasında gün geçtikçe artan ve güçlenen ilişkiler bu yolda ümit vericidir. Benim şahsi kanaatim ise Türk dünyasında ortak bir iletişim dili konusunda öncelikli adımlar atılması yönündedir. Üniversitelerimizde Türkiye Türkçesini ve Özbekçeyi iyi bilen, edebî ve ilmî metinleri anlayabilen aydınlar yetiştirmeliyiz", dedi.
Develi'den sonra kürsüye gelen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, konuşmasında şunları ifade etti;
“Bu topraklar Türk-İslam dünyasının tanınmış ilim adamlarını yetiştirmiştir. Semerkant Devlet Üniversitesi ile ortak düzenlediğimiz bu şehir tarihî medreseleri ile de ünlüdür. Nitekim bu sempozyuma ev sahipliği yapan Semerkant Uluğ Bey Medresesi, görüldüğü gibi tarihî güzelliğini tüm canlılığı ile halen korumaktadır. Bu arada Türk-İslam dünyası için önemli bir konuma sahip olan Özbekistan ile kültür, bilim ve sanat alanında ilişkilerin istenilen seviyeye çıkması en büyük arzumuz olmuştur. İki ülke arasındaki bu yakınlaşma iki ülkenin devletler arası ilişkilerinde son zamanlarda yaşanan olumlu ve samimi işbirliği de bilimsel düzlemde iki ülkeye önemli bir katkı sağlayacaktır. İki ülke bilim kurumları ve bilim insanlarının birlikte yürütecekleri projeler yine birlikte değerlendirilecektir. Bilimsel ilişkilerin devamı da siyasi, ekonomik ve turizm işbirliklerine zemin hazırlayacaktır."
T.C. Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar da: “Bu topraklar el-Biruni, İbn Sina, Mirza Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi çağının ötesinde etki yapmış bilim adamlarının yetiştiği ve dünyayı aydınlattığı yerlerdir. İmam Buhari, İmam Maturidi, İmam Tirmizi gibi inananlara yüzyıllardır yol gösteren İslam âlimlerinin ışık saçtığı coğrafyadır. Onlar ebediyete göçmüş olsalar da bu topraklara yaydıkları ışık yolumuzu bugün dahi aydınlatmakta, bizlere güç vermektedir. İki kardeş halk arasında binlerce kilometre mesafe olsa da kalpleri iki ülke için birlikte atmıştır. Herkesçe malumdur ki bu ay bağımsızlığının otuzuncu yıldönümünü kutlayan Özbekistan’ı ilk tanıyan, ülkede ilk büyükelçiliği, Semerkant’ta ise ilk başkonsolosluğunu açan devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in “Yangi Özbekistan” yani “Yeni Özbekistan” olarak adlandırdığı bu yeni dönemde Türkiye ve Özbekistan arasında hemen her sahada kaydedilen gelişmeler yakın geleceği işaret etmektedir.
Pek çok açıdan Türkiye ile Özbekistan birbirini tamamlayan ülkelerdir. Nüfus, ekonomi, askeri ve siyasi güç rezervleri açısından Türk dünyasının en büyük iki ülkesi Türkiye ve Özbekistan’ın ortaklığı sadece iki ülkenin kalkınması ve refah açısından değil, tüm Orta Asya açısından önem taşımaktadır. Özbekistan kuşkusuz yeraltı ve yerüstü zenginlikleri dünya sıralamasında en üstlerde yerini almaktadır. Fakat en büyük zenginliği genç bir nüfusa sahip olması ve bu yeni nesli en iyi şekilde eğitmek için devlet kurumlarının ve ailelerinin verdiği eşine az rastlanır mücadele şekilleridir.
Bugünkü ve gelecekte düzenlenecek olan benzer etkinlikler sayesinde ülkelerimizin bilim alanında da el ele vererek gelecek nesilleri de aydınlatacağına dair samimi kanaatimi bir kere daha vurgulamak istiyorum", dedi.
Semerkant Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rüstem Halmuradov da:
“Ortak değerleri paylaşan iki ülkenin en büyük üniversitelerinin ortaklıklarını yeni aşamaya taşıma zamanı gelmiştir. Bu sempozyumun Uluğ Bey Medresesinde gerçekleştirilmesinin anlamı bizim için büyüktür. Bu topraklarda yetişen Mirza Uluğ Bey gibi âlimlerin faaliyetin gençlere aktarılmasıdır, bu husus Özbekistan’ın geleceği için son derece önemlidir."
Açılışta Semerkant Başkonsolosu Salih Caner, İÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Muslu, İÜ Farabi Avrasya çalışmaları Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kızılcık, TİKA Dış İlişkiler ve Ortaklıklar Daire Başkanlığı, Bölgesel Projeler Uzmanı Dr. Dildar Duman ve İstanbul Üniversitesi ile Semerkant Üniversitesinden akademisyenler hazır bulundu.
Sonraki Haber
TİKA ve Endonezya Dışişleri Bakanlığı Arasında İş Birliği
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Endonezya Dışişleri Bakanlığı arasında kalkınma iş birliğine yönelik niyet mektubu imzalandı. Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun davetiyle ziyaret ettiği Ankara’da TİKA ve Endonezya...